Ocak ayının geri kalanı için yarısı yazılmış yarısı planlanmış pek çok heyecan verici yazım var. Üzerinde çalıştığım bazı eğlenceli projeleri ve Freelance Journey yazılarını paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Konuşmak istediğim ilk konu, GERÇEKTEN istediğiniz müşterileri elde etmek için portföyünüzü nasıl uyarlayacağınız.

Bu soru bana genellikle yeni mezunlar, ilk kez serbest çalışanlar veya mevcut portföylerini elden geçirmek isteyenler tarafından soruluyor. Benim için, yol boyunca öğreniyordum ve ŞİMDİ markamın benim için ne anlama geldiğini gerçekten anladım. Zor olan da bu, değil mi? Genel marka hikayenizle gerçekten özdeşleşen işler elde etmek. Aşağıda, Veda House'un neyi temsil ettiğini daha iyi anlamak için attığım birkaç adımı ve portföyümü nasıl yavaş yavaş gurur duyduğum bir şeye dönüştürdüğümü görüyorsunuz. Uyarı... bu da uzun soluklu bir yazı.

Markanızın neyi temsil etmesini istediğinize karar vermek gerçekten ürkütücü ve felç edici bir görev olabilir. Benim için neyi sevdiğimi bulmak, sevmediğim pek çok şeyi elemek anlamına gelmiyordu. Yıllardır Pinterest'i bana görsel olarak ilham veren her şeyi kataloglamak için kullanıyorum. Bu kaynağın "geçmişe bakmak" ve zaman içinde işlerin nasıl geliştiğini görmek için iyi bir yol olduğunu gördüm. Pinlediğiniz şeylerdeki trendleri bulun. İğnelediğiniz içerik türüyle ilgili moda sözcüklerin bir listesini de tutabilirsiniz. Veda House için bu sözcükler temiz, sade ve doğal, şık bir dokunuş, sofistike malzemeler, ilham verici alanlar...